Çocuğun Dili Oyundur

Çocukluk; fiziksel, ruhsal, bilişsel ve sosyal gelişimin bütüncül olarak devam ettiği bir süreci ifade eder. Bu gelişim sürecinde yaş dönemlerinden beklenen değişimler olmakla beraber her çocuğun biricik olduğu ve kendi gelişim çizgisini oluşturduğu akılda tutulması gereken önemli bir noktadır. Çocuklara göre düzenlenmesi gereken alanlardan biri de şüphesiz ki çocuklara yönelik psikoterapi hizmetleridir. Çocuk ruh sağlığı üzerine çalışmak yetişkinlerden farklı düzenlemeleri gerektirir.

Yaş ve gelişim dönemine bağlı olmakla beraber çocukların yetişkinlerden önemli farklarından birisi de kendilerini ifade etmek için dili kullanmaktan çok eylemleri kullanıyor olmalarıdır. Bir yetişkinin seans odasında rahatça koltuğa yerleşip kendisini düşüncelerinin içine bırakarak onları terapiste anlatması; çocuk için terapistle beraber bir oyunun içerisine girip istediği gibi oyun oynamasıyla aynıdır. Oyun, çocuğun dilidir. Terapistin görevi ise bu dili iyice öğrenip çocukta kaygı yaratan durumu yakalayarak çocuk için başa çıkılabilir hale getirmektir.Terapistin çocuğun dilini konuşabilmesi çocuğun da izin verdiği bir durumda mümkündür. O nedenle çocuklarla çalışırken terapist ve çocuk arasındaki güven ilişkisinin kurulması ve mahrem bir alanın yaratılması oldukça elzemdir.Bu güvenin ve ilişkinin oluşması da elbette zaman gerektirecektir. Psikoterapi seansları terapistin çocuğunuz için ayırdığı; günü, saati, süresi, mekanı, iptal koşulları belirlenmiş özel zamanlardır. Çalışmanın çerçevesinin net olması ve değişikliklerin üzerine konuşularak yapılması çocuk için güvenli bir ortamın kurulmasını sağlar. Seanslarda bazı gerekli sınırlamalar hariç çocuğun neredeyse tüm düşünce, duygu ve davranışı kabul görür. Seans sırasında yaşananlar çocuk ve terapist arasındaki özel yaşantılardır. Çocuğunuzun kendi isteği dışında seans içinde olanları size anlatmak zorunda hissetmemesi önemlidir.

Hiç şüphesiz ki çocuk terapisinin yetişkinlerle yapılan çalışmadan önemli bir farkı ailenin ya da bakım verenlerin de bu sürecin bir parçası olmasıdır. Çoğu kez çocuklar ebeveynlerinin arzularıyla tedaviye gelir. Terapistler ilk ebeveynler ile görüşür ve sorunu onlardan dinlerler.Bir ebeveyn için çocuğuyla ilgili bir problem olduğunu kabul ederek destek için bir psikoloğa başvurması oldukça zor bir karardır. Onlar için her şeyin en iyisini istedikleri çocuklarının bir sorunu olduğunu görmek ebeveynlerde kaygı ve suçluluk duygularını ortaya çıkarabilir. Bu olumsuz duygulardan kaçmak için çoğu ebeveyn çocuğunun bir sorunu olduğu görmemeyi seçebilir.Ebeveynlerden kaynaklı ya da başka faktörlerin etkisiyle çocuklarda ruhsal problemler görülebilir. Çocuğunuz için bir uzmandan psikolojik destek almayı planlıyorsanız öncelikle problemi kabul edip bunu çözmek için hareket ettiğiniz için kendinizi takdir etmelisiniz. Bu zor süreci hafifletecek ve tedaviyi hızlandıracak olan terapist ile kurulan işbirliği olacaktır.

Bizi ziyaret edin

Aziz Mahmut Hüdayı Mah. No:30 Üsküdar/İstanbul

Yorum bırakın